Eskiden mertlik vardı. Küsmenin bile bir adabı usulü vardı. İki parmağını birleştirip yüzüne küstüm der ve konuşmayı keserdin. Ortalıkta ahkam kesip memleketi kurtardığını zannedenler beş yasındaki çocuğun mertliğini gösteremeyecek kadar ikiyüzlüler. Facebook arkadaşlığını kaldırmış. Aferin sana ülkeyi kurtardın… Başkasının düşüncesine saygı göstermeyip kendi düşüncelerinin yegane doğru olduğu hayaliyle, sadece ve sadece kendilerini kandırmakla birlikte caillou’ nun hayal dünyasında yaşamaktalar. Cumhuriyet tarihinde sancısız geçmiş hiç bir dönem maalesef olmamıştır. Su parti şöyledir, bu parti böyledir, o böyle iyi yaptı bu şöyle kötü yaptı gibi saçmalıkları yazacak değilim ancak bir kaç söz etme gereği hissediyorum. Nede olsa ifade özgürlüğü var.
Sokaklara çıkıp hukuksuz, kanunsuz her türlü pervasızlığı gösterenler demokrasiyi, azınlık haklarını, özgürlükleri, ifade özgürlüğünü anlatmaya çalışırken aslında en büyük hak gasbını, başkalarının özgürlük alanlarına müdahaleyi ve kendi gibi düşünmeyenlere olan asla kabul görmez, sadece ben bilirim ve ben istersem o olacak eylemlerini yapmaktalar.
Türkiye Cumhuriyeti Laik, Demokratik, Sosyal bir Hukuk devletidir. Bu temel ilkeleri savundukları bahanesiyle halkın çoğunluğunun oylarını tam 8 ayrı seçimde ve çok yüksek oranda alarak demokratik yollarla secilmiş hükümete darbe yapmak, sandıkta alamadıkları meşruiyeti ve yetkiyi sokaklarda kaos oluşturmak suretiyle alabileceklerini zannedecek kadar cahiller. Kamu düzenini bozan, bir nevi işgal zihniyeti ile hareket eden güzel ülkemin insanlarının yaptıkları eylemler neticesinde ortaya çıkan mağduriyetlerin tek sebebi olmamaları gerektiği yerlerde olanlar ve vatandaşın ortak kullanım hakkı olan yerleri savaş alanına çevirmek suretiyle işgal etme girişimleridir.
Polisin görevi kamu düzenini sağlamaktır ve tüm avrupada hatta dünyanın bir çok medeni ülkesinde bu ve benzeri olaylarda polisin tavrı çok daha şiddetli ve acımasız olmuştur. Zannetmeyin ki polisin yaptıklarını savunuyorum, zannetmeyin ki eyleme, hak arayışına karşıyım, zannetmeyin ki bidon kafalı veya göbeğini kaşıyan adamım ! Ben de sizler gibi Türkiye Cumhuriyet vatandaşıyım ve unutmayın yazdıklarınızın her satırında, her kelimesinde sadece hükümete hakaret etmiyorsunuz. Sizler bu hükümete oy vermiş Türkiye Cumhuriyeti seçmenlerinin % 50 sine yapıyorsunuz bu hakaretleri. Böyle bir özgürlük yok, biz size böyle bir hak vermiyoruz. Nasıl ki gezi parkı olaylarında amacı doğayı korumak olmayan çıkarcı insanlar vardı şimdi de ölümü bahane edip ortalığı karıştıran fırsatçılar var. Olayı Berkin’in ölümüne üzülenler ve üzülmeyenler olarak ayırmayın bunu çirkin boyutlara taşıyan fırsatçılar ve matemi matem gibi yaşayanlar olarak ayırın. Bizde acı evde yaşanır, seçim sandıkta yapılır…
Son olarak; Kanuni Sultan Süleyman’ nın son sözlerini hatırlayalım…
Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihânda bir nefes sihhat gibi
Ko bu ays u isreti çünkim fenâdur âkibet
Yâr-i baaki ister isen olmaya tâat gibi
Olsa kumlar sagisinca ömrüne hadd ü aded
Gelmeye bu sise-i çarh içre bir sâat gibi
Saltanat didükleri ancak cihân gavgaasidur
Olmaya baht u saâdet âlem-i vahdet gibi
Ger huzûr itmek dilesen ey Muhibbî fârig ol
Var midur vahdet makaami gûse-i uzlet gibi
Barış ve sevgi dolu günler !